top of page

Küba Füze Krizi: Soğuk Savaş’ın Zirve Noktası

  • tayi
  • 22 Nis
  • 2 dakikada okunur
  1. yüzyılın en kritik olaylarından biri olan Küba Füze Krizi, dünya tarihinin nükleer savaşın eşiğine geldiği nadir anlardan biridir. Ekim 1962’de ABD ve Sovyetler Birliği arasında yaşanan bu kriz, Soğuk Savaş’ın en tehlikeli yüzleşmesi olarak kayıtlara geçmiştir. Küba topraklarına Sovyetler Birliği tarafından yerleştirilen nükleer füzeler, iki süper güç arasındaki gerginliği en üst seviyeye çıkararak dünya kamuoyunu derin bir endişeye sürüklemiştir. Bu olay, yalnızca bir askeri kriz değil, aynı zamanda diplomasi, istihbarat ve psikolojik savaşın iç içe geçtiği bir dönüm noktasıdır.

Küba Füze Krizi’nin Arka Planı

1959’da Fidel Castro önderliğinde gerçekleşen Küba Devrimi, ABD’nin hemen yanı başında sosyalist bir yönetimin kurulmasına yol açtı. Castro yönetiminin, Amerikan sermayesini kamulaştırması ve sosyalist ekonomi politikaları uygulaması, ABD’nin Küba’ya karşı tavrını hızla sertleştirdi. 1961’deki Domuzlar Körfezi Çıkarması ile ABD, Castro’yu devirmeye çalışsa da bu girişim başarısız oldu ve Küba, Sovyetler Birliği’ne daha da yakınlaştı.

Sovyetler Birliği lideri Nikita Kruşçev, hem Küba’yı korumak hem de ABD’ye stratejik bir denge sağlamak amacıyla Küba’ya nükleer füzeler yerleştirme kararı aldı. Bu hamle, Sovyetler Birliği’nin, ABD’nin Türkiye ve İtalya’daki nükleer füzelerine karşı bir denge unsuru yaratma çabasının parçasıydı.

Krizin Patlak Vermesi

1962 yılının Ekim ayında Amerikan U-2 casus uçakları, Küba’da Sovyetler tarafından inşa edilen nükleer füze rampalarını fotoğrafladı. Bu keşif, ABD Başkanı John F. Kennedy’yi ve Amerikan yönetimini alarma geçirdi. Nükleer füzelerin, ABD’yi sadece birkaç dakikada vurabilecek menzilde olması, Washington’da büyük bir krize yol açtı. 16 Ekim 1962’de Kennedy, en yakın danışmanlarıyla bir araya gelerek krizi yönetmek için bir dizi seçenek üzerinde tartışmalara başladı.

Nükleer Tehdit ve Dünya Kamuoyu

Küba Füze Krizi, nükleer savaşın eşiğine gelindiği bir dönemi simgeler. Amerikan donanması Küba’yı denizden abluka altına alırken, Sovyet gemileri de Küba’ya silah ve teçhizat taşımaya devam ediyordu. Dünya kamuoyu, büyük bir korku ve endişe içinde gelişmeleri takip ederken, hem Washington hem Moskova yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyordu.

Kriz boyunca Kennedy yönetimi, askeri müdahale seçeneğini de masada tuttu. Ancak nükleer bir savaşın yıkıcı sonuçları göz önünde bulundurularak diplomasiye öncelik verildi. Küba açıklarında Sovyet gemileri ile Amerikan donanması arasında yaşanan gergin anlar, tarihe geçen anlar oldu. Birkaç yanlış adımın bile dünya çapında bir felakete yol açabileceği bu süreçte, iletişimin ve doğru karar almanın hayati önemi bir kez daha anlaşıldı.

Krizin Çözülmesi

Yoğun müzakereler ve karşılıklı mesaj trafiği sonunda, 28 Ekim 1962’de Sovyetler Birliği, Küba’daki nükleer füzeleri söküp geri çekmeyi kabul etti. Bu geri adım karşılığında ABD de Türkiye ve İtalya’daki Jüpiter füzelerini gizlice kaldırma taahhüdünde bulundu. Bu mutabakat, doğrudan kamuoyuna açıklanmasa da kriz sonrasında yürürlüğe girdi.

Küba Füze Krizi, Soğuk Savaş’ın en tehlikeli anı olarak hafızalara kazındı ve iki süper güç arasında doğrudan bir iletişim hattı olan Kırmızı Telefon Hattının kurulmasına yol açtı. Bu kriz, aynı zamanda nükleer silahların kontrol altına alınması ve yayılmasını önlemek için bir dizi uluslararası anlaşmanın zeminini oluşturdu.

Sonuç ve Miras

Küba Füze Krizi, Soğuk Savaş tarihinin en önemli diplomatik zaferlerinden biri olarak kabul edilir. Hem ABD hem de Sovyetler Birliği, doğrudan çatışmadan kaçınarak diplomasi yoluyla çözüme ulaşmayı başarmıştır. Ancak bu kriz, nükleer caydırıcılık ve stratejik denge kavramlarını da kalıcı bir şekilde uluslararası ilişkilerin merkezine yerleştirmiştir.

Küba Füze Krizi’nin mirası, günümüzde de uluslararası kriz yönetimi ve nükleer silahların kontrolü açısından ders niteliğinde kabul edilmektedir. Bu tarihi olay, dünya tarihine “nükleer uçurumun kıyısında bir diplomasi başarısı” olarak geçmiştir.




bottom of page